EĞİTİM 4.0
Eğitim 4.0, diğer alanlarda olduğu gibi eğitim dünyasında da dijital dönüşümün gerçekleştirilmesi anlamına gelmektedir. Endüstri 4.0 anlayışına paralel olarak eğitim dünyasının 4 ana dönüşümü yaşadığını söylemek yanlış olmaz. Wallner ve Wagner (2016), Puncreobutr (2016), Rosik (2017), Fisk (2017) gibi araştırmacılar bu konuya dikkatleri çekmektedir. Genel hatları ile eğitim dünyasındaki değişim ve dönüşümün aşağıdaki gibi bir süreci izlediği görülmektedir.
Eğitim 1.0:
Doğal olarak tarım toplumunun ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte eğitimlerin gerçekleştirilmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Tarım oplumlarında bilgi öğretmenden öğrenciye kavramlar yardımı ile aktarılırdı. Olayları ve ilgili bilgileri öğrenebilmek için kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktaydı. Öğrenciler daha çok hocalarını izlemek ve onların uyguladıkları yöntemleri uygulamak durumunda idi. Yeni metotlar geliştirmek temel amaçlardandı.
Eğitim 2.0:
Endüstriyel toplumlarda eğitim sistemlerinin içeriklerinde de önemli bir dönüşüm yaşanmış, daha çok sanayi kuruluşlarının temel ihtiyaçlarını karşılayacak teknolojilerin ve teknolojik araçların geliştirilmesi esas olmaya başlanmıştır. Özellikle iş hayatında kullanılacak
teknolojilerin geliştirilmesi önemli bir eğitim bileşeni olmaya başladı. Özellikle kütle üretimini tetikleyecek gelişmeler önemli bir eğitim motivasyonu olmaya başladı. Pooworawan, (2015)’e göre bu dönemde eğitim kurumları bir fabrika, öğrenciler ise bu fabrikalarda üretilen ürünler olarak görülmeye başlanmıştır. Eğitim içerikleri eğitimden geçirilecek öğrencilerin temel niteliklerine işaret etmiştir. Sınavlar eğitim sisteminin kalite kontrolü, diplomalar ise garanti belgesi olarak görülmeye başlamıştır. Bu aşamada daha çok Bloom tarafından tanımlanmış olan öğrenme sürecinin eğitim sistemlerini yönlendiren bir güç olduğu görülmektedir (Bloom et al.,1964).
Eğitim 3.0:
Toplumun enformasyon odaklı yapılanması başlayınca doğal olarak eğitim sistemleri de “teknoloji toplumu”nun ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde yapılanmaya başladı. Bu dönemin temelinde “kendi kendine öğrenme” olgusu ortaya çıktı. Dijital medyanın kullanılmasıyla internet başta olmak üzere sosyal medyanın kendisini eğitim sistemlerinde ağırlıklı olarak hissettirdiği dönem başladı. Bilgisayar destekli ve karşılıklı etkileşimli eğitim sistemleri ortaya çıktı. Bu dönemde ortaya çıkan diğer önemli bir dönüşüm ise öğrencilerin bilgiyi tüketenler olmak yerine “bilgiyi üretenler” olarak eğitilmeleridir. Bu aşamada özellikle eğitim sistemlerinin kalite güvencesinin sağlanması temel olmaktadır. Bologna süreci (Crosier D. and Parveva, 2013) ile başlayan çok uluslu ortak eğitim programlarının ve sistemlerinin devreye alınması söz konusu olmuştur.
Eğitim 4.0:
Endüstri 4.0 dönüşümü ile eğitim sistemlerinde de inovasyonun hâkim olmaya başladığını söylemek yanlış olmaz. Daha doğrusu, önümüzdeki yıllarda inovasyon ağırlıklı eğitim gerçekleştiren eğitim kurumlarının başarılı olması söz konusu olabilecektir. Eğitim kurumları Aslangilay’ın (2016) dikkatleri çektiği gibi inovasyonu sadece küreselleşmenin etkisi ile dünya çapında rekabet gücünü artırmayı sağlamakla sınırlı görmeyip, bununda ötesine geçerek eğitim sisteminin temel bileşenlerinden birisi olarak görmek durumunda kalacaklardır.
Ayrıca Eğitim 4.0 ortamında görselleştirilmiş eğitim öğretim araçlarının yoğun olarak kullanılması kaçınılmaz bir gereksinim olacaktır. Toplumsal dönüşüme ayak uyduracak yeni teknolojilerin eğitilmesi temel ihtiyaçlardan sayılacaktır. Bu dönemde “yaşam boyu öğrenme” eğitim kurumlarının temel misyonları arasında yer alacaktır. Bilgi kadar liderlik, işbirliği, yaratıcılık, dijital okuryazarlık, etkili iletişim, duyusal zeka, girişimcilik, global vatandaşlık, takım çalışması ve problem çözebilme kabiliyeti gibi yeteneklerin geliştirilmesi ve kabiliyetlerin kalitesinin garanti edilmesi de temel öğrenme kazanımı sayılacaktır. Bu açıdan bakıldığında Eğitim 4.0 sadece eğitim sistemi olarak görülmemelidir. Kritik analitik düşünme, yenilikleri ortaya çıkartmak (inovasyon), verimlilik, sorumluluk ve çok kültürlü bilgi paylaşımı, kariyer geliştirme gibi unsurlara odaklanmak kaçınılmaz olacaktır.
Endüstri 4.0’ın gerektirdiği her alanda tasarlayacak, geliştirecek, üretecek ve üretilen teknolojiyi kullanabilecek insan gücünün eğitimi kaçınılmaz bir gerçektir. Endüstri 4.0’ın gerçekleri; üst düzey düşünme becerilerine sahip bireylerdir, bilmenin yetmeyeceği, düşünmenin zorunlu hale geleceği yöntemlerdir. Dünya problemlerini doğru hissedecek ve tanımlayacak (eleştirel düşünme), çözümü için yenilikçi fikirler üretecek (yaratıcı düşünme), çözüm için doğru yöntem ve teknikleri kullanacak (bilimsel ve analitik düşünme) bireylerin her alanda yetiştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu durum okulöncesi, ilköğretim, ortaöğretim, yükseköğretim ve yaşam boyu öğretim de olmak üzere çok geniş bir perspektifte birbirleriyle entegre ve etkileşimli olarak düşünülmesi, planlanması, tasarlanması ve uygulanması gereken bir konudur.
Eğitim 4.0 yaklaşımında genel olarak yapılandırmacı eğitim sistemlerinin uygulanacağı belirtilmekte ve Bloom taksonomisinin ötesine geçilerek özellikle aşağıda açıklanan 3 alana dayalı bir öğrenme sürecinin uygulanacağı tanımlanmaktadır Gomaratat (2015).
• Anlamayı düzenleyen 3R (Recalling- Hatırlama, Relating- İlişkilendirme, Refining- Rafine etme)
• Araştırmayı tetikleyen 3I (Inquiring- Sorgulama, Interacting- Etkileşim, Interpreting- Yorumlama)
• Netice üretmeye dayalı 3P (Participating- Katılımcı olma, Processing- İşleme, Presenting- Sunma)
Öğrencilere bu yetenekleri kazandırabilmek için görsel öğrenme, kişiselleştirilmiş eğitim sistemleri, oyun ve senaryo tabanlı öğrenme, proje bazlı problem çözme, artırılmış gerçeklik gibi yaklaşımların kullanılmasının gerekli olacağına işaret edilmektedir (Nedeva and Dineva, 2012).
Başta yükseköğretim akademik camia olmak üzere, eğitim sistemlerinde hedeflenen kazanımlara ulaşmak amacıyla üniversitelerde eğitim kalitesini arttırmak, öğretmen adaylarını teknoloji ile bütünleştirmek, onlarla inovatif ürünler geliştirmek, dijital okuryazarlığı geliştirmek gibi konularda eğitim araştırmalarına odaklanmak zorunluluğu bulunacaktır. Geleceğin bu tür eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere eğitim sistemlerinde de önemli değişimler yaşanacaktır. Yukarıda kısmen açıklamaya çalışıldığı gibi genel hatları ile öğrenmeden
daha çok inovasyon ağırlıklı bir yaklaşım öne çıkacaktır. Öğrenmenin giderek çocuklar için önemli bir aktivite olmaktan çıkarak hayat boyu öğrenmenin önemli olacağı günlere doğru süratle yol alınmaktadır. İlgili literatürün incelenmesi neticesinde eğitim 4.0 kapsamında oluşacak olan temel değişim ve dönüşüm noktaları aşağıda maddeler halinde özetlenmiştir:
1. Eğitim öğrenim faaliyetleri farklı mekânlarda, farklı zamanlarda ve farklı araçlar kullanılarak olabilecektir. Her yerde ve her zaman eğitim/öğrenim anlayışı hâkim olacaktır. Bireyler kendi anlayış ve kavrayışları doğrultusunda uzaktan eğitimler alabileceklerdir. Teorik bilgiler sınıf dışında elde edilebilecektir. Pratik bilgiler ise yüz yüze eğitimin temel taşlarını oluşturacaktır.
2. Öğrenciler kendi kabiliyet ve yeteneklerine uyarlanabilir eğitim sistemleri üzerindenkişiselleştirilmiş eğitimler alabileceklerdir. Öğrencilerin öğrenme hızları ve durumlarına göre eğitimin içerikleri de zenginleştirilebilecektir. Öğrenciler bir konuyu anlamakta zorluk çekerler ise o konunun üstesinden gelinceye kadar tekrar tekrar eğitimleri alabileceklerdir. Bireysel öğrenme becerileri ile doğru orantılı olarak sürekli cesaretlendirileceklerdir. Böylece öğrencilerin öz güven kazanmaları sağlanmış olacaktır. Ayrıca öğretmenler de hangi öğrencilerin hangi konularda daha fazla desteği olduğunu görebilecekleri araçlara sahip olacaklardır. Diğer bir deyişle, öğrencileri eğitim
sistemine uydurmak yerine sistemi öğrencilerin kabiliyet ve yeteneklerine göre şekillendirmek mümkün olabilecektir.
3. Her ne kadar derslerin amacı öğrenciyi belirli bir noktaya götürmek olsa da her öğrencinin hedeflenen noktaya erişmesi için izleyeceği yol farklı olabilecektir. Öğrenciler kişiselleştirilmiş öğrenme araçları ile kendileri için uygun olduğunu düşündükleri araçlar ile kendi öğrenme süreçlerini tasarlayabileceklerdir. Öğrenciler Kendi tercihleri ile serbest olarak tercihleri doğrultusunda şekillendirilmiş yani kendi eksikliklerini giderebilecekleri eğitim programı ve araçları ile esnek öğrenme gerçekleştirebileceklerdir. Harmanlanmış öğrenme, sınıfsız öğrenme, kendi cihazları ile öğrenme gibi yeni yaklaşımlar ile öğrenme önemli olacaktır.
4. Öğrenciler kendilerini gelecekteki serbest ekonomik ortamlarda bağımsız çalışmaya hazırlamak durumunda kalacaklarından proje bazlı öğrenme ve çalışma gerçekleştirmek durumunda kalacaklardır. Yani yetenek ve kabiliyetlerini kısa sürede nasıl uygulayacaklarını öğrenmek durumunda kalacaklardır. Kurumsal ve organizasyonel zaman yönetimi öğrencilerin geleceğe hazırlamaları için öğrenmeleri gereken temel gereksinimlerden birisi olacaktır.
5. Teknolojik gelişmelerin ışığında özellikle insan bilgi ve uzmanlığı gerektiren, yüz yüze etkileşime dayalı bir öğrenme ortamı oluşturulabilecektir. Derslerin temel teması alan bilgisi ve tecrübeye odaklanacaktır. Öğrencilere daha çok gerçek dünya problemlerini çözebilecekleri yetenekler kazandırmak üzere eğitimler verilecektir. Bu da daha çok STAJ, MENTOR Projeleri, ve TAKIM çalışması, İŞBİRLİĞİ odaklı yaklaşımlar ile eğitim/öğrenim faaliyetlerinin zenginleştirileceğini göstermektedir.
6. Günümüzde cehaleti ortadan kaldıran en önemli 3 göstergeden birisi matematik bilgisidir. Gelecekte manuel matematik işlemlerinin artık cehaleti önleyen unsurlardan görülmeyeceği açıktır. Bilgisayarlar her türlü istatistiki analizleri yapabilecek, verileri analiz edebilecek ve geleceğe yönelik tahminler gerçekleştirebilecektir. İnsanların yapması gereken daha çok bu verileri yorumlayabilmek olacaktır. Cehaleti ortadan kaldıran ve okuryazar sayılmanın en önemli göstergesi artık teorik bilgileri numerik verilere uygulayıp (veri analizleri gerçekleştirip) bu verilerden geleceğe yönelik trendleri ortaya çıkartma kabiliyeti olacaktır. Öğrencilerin büyük veri konusunda yoğun olarak eğitilmeleri ve analiz kabiliyetlerinin geliştirilmiş olması gerekecektir.
7. Sınav şekilleri de tamamı ile değişecektir. Artık Soru ve Cevap uygulamasından vazgeçilecektir. Öğrenciler konuları en sonuna kadar ezberleyip sınavdan sonraki gün unutmaktan kurtulacaklardır. Öğrenme süreci boyunca bilgileri ölçülecek ve bilgileri, sahada uygulama kabiliyetleri, çalıştıkları projelerin performansı ile test edilecektir. Kısacası SINAV yerine DURUM DEĞERLENDİRME kavramı gündemde olacaktır.
8. Öğrenciler ders içeriklerini oluşturma konusuna her geçen gün daha fazla dahil olacaklardır. Öğrenciler ve öğretmenlerin birlikte hazırladıkları içerikler ile güncel, modern ve gerçekçi içeriklere ulaşılabilecektir. Öğrenim programlarının en önemli girdisi öğrencilerin içerikler ile ilgili kritikleri olacaktır.
9. Mentor kullanma her geçen gün daha önemli olacaktır. Öğrencilerin öğrenme süreçleri daha bağımsız olacak o nedenle mentor kullanma öğrencinin başarısında önemli bir katkı üretecektir. Eğitim uzaktan gerçekleştirileceğinden öğretmen ve eğitim kurumları akademik performans için daha önemli olacaktır. Eğitim 4.0 dünyasında sanal mentorlar aktif olarak kullanılacaktır.
10. Internet üzerinden tüm kurslara ve derslere erişim söz konusu olabilecektir. Öğrencilerin en uygun şekilde öğrenmeleri için web arayüzleri ve erişim sistemleri gerçekleştirilecektir. 11. Tüm zamanların teknolojilerini etkileyecek yeni teknolojiler gelişmektedir. Bu teknolojilerin eğitim sistemlerinin de bir parçası olması söz konusu olacaktır. Eğitim 4.0 bu teknolojileri hem eğitim sistemlerinin ve araçlarının oluşturulmasında kullanacak hem de öğrencilerin öğrenmesi için eğitim programının bir parçası yapacaktır. Genel Hatları ile 13 teknolojinin aktif olarak gündemde olacağı öngörülmektedir. Bunlardan bazıları gündeme gelmiştir bile:
1. Büyük veri analizleri
2. İmplante teknolojiler
3. Bulut Bilişim
4. Mobil internet
5. Nesnelerin interneti
6. Bilgi otomasyonu
7. İleri robot teknolojileri
8. Otonom cihazlar
9. Yeni nesil genler (Gen bilimi)
10. Enerji depolama ve yenilenebilir enerji
11. 3 boyutlu baskı
12. İleri ve zeki malzemeler
13. İnsansız araçlar
14. Bitcoin ve Blockchain teknolojileri (akıllı kontrat oluşturma, bilgi güvenliği, gizlilik sağlama teknolojisi)
Bu anlatılanlardan hareketle üniversitelerin de eğitim/öğretim stratejilerinde değişiklikler olacaktır. Bunlar arasında aşağıdakileri saymak mümkündür:
• Dijital Kültürün yaygınlaştığı eğitim ortamlarına dönüşümün sağlanması
•Inovasyon güdümlü eğitim programlarının yaşama
alınması
• Yeni iş modelleri ve çok disiplinli eğitim programlarının uygulanması (fakültelerin yapılanmasının buna
göre gerçekleştirilmesi)
• Akreditasyon süreçlerindeki değişime ayak uydurmak, sabit eğitim programlarından vazgeçmek, inovasyon döngüsüne dayanan eğitim programları
• Yeni eğitim teknolojileri ve yaklaşımlarının kullanılması sanal simülasyon sistemleri (Artırılmış gerçeklik ile gerçek dünyanın entegrasyonu) ile zenginleştirilmiş eğitim programları gibi)
• Uzaktan eğitim teknolojileri ve bilgisayar tabanlı
yeni öğrenme süreçlerinin uygulanması
•Kişiselleştirilmiş eğitim ortamlarının devreye alınması
KAYNAKÇA:
Ercan Öztemel, Eğitimde Yeni Yönelimlerin Değerlendirilmesi ve Eğitim 4.0
Üniversite Araştırmaları Dergisi, Nisan 2018, Cilt 1, Sayı 1, Sayfa: 25-30
Journal of University Research, April 2018, Volume 1, Issue 1, Page: 25-30
Aslangilay A. S., (2016), “Küreselleşme sürecinde inovasyonun önemi ve yükseköğretim kurumlarına düşen görevler”, Bolum 10,
Eğitim Bilimlerinde yenilikler ve nitelik arayışı, Eds. Demirel Ö, Dincer S., Pegem Akademi, E-ISSN 9786053183563
Bloom B., B. Mesia, and D. Krathwohl (1964). Taxonomy of Educational Objectives (two vols: The Affective Domain & The Cognitive Domain). New York. David McKay.
Crosier D. and Parveva T., (2013), The Bologna Process: Its impact on higher education development in Europe and beyond,
UNESCO: International Institute for Educational Planning, ISBN: 978-92-803-1368-0
Davies R., Coole T., Smith A., (2017), “Review of socio-technical considerations to ensure successful implementation of Industry 4.0”, Procedia Manufacturing, 11, pp. 1288 – 1295
Fisk P, (2017), “Education 4.0 … the future of learning will be dramatically different, in school and throughout life”, http://www.thegeniusworks.com/2017/01/future-education-young-everyone-taught-together/, (available on 21.01.2018)
Liao Y., Deschamps F., Loures E., Ramos L. (2017), “Past, present and future of Industry 4.0 - a systematic literature review and
research agenda proposal”, International Journal of Production Research, 55, (12), 3609–3629
Michal Rosík (2017). Education 4.0: Is there a synergy between Industry 4.0 and Education? International Workshop on Knowledge Management, IWKM‘2017, 12 – 13 October 2017, Slovakia
Oztemel E., (2017). Endüstri 4.0 ve sosyal etkileri, International Symposium on Indutry 4.0 and Applications (ISIA 2017), 12-14
October 2017, Karabuk University, Karabuk, Turkey, (Invited paper- in Turkish), p. 12
Pooworawan.Y.(2015). Challenges of New Frontier in Learning: Education 4.0. Document by Innovative Learning Center, Chulalongkorn University, Bangkok
Puncreobutr R. (2016) Education 4.0: New Challenge of Learning, St. Theresa Journal of Humanities and Social Sciences, 2(2)
July-December 2016 92
Wallner T., Wagner G., (2016), Academic Education 4.0, International Conference on Education and New Developments, 12-
14 June 2016, Slovenia, pp. 155-159